Süt, yumurta, fındık gibi besinlere alerjiyiz

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.06.2015 - 11:50, Güncelleme: 29.06.2015 - 11:59 4313+ kez okundu.
 

Süt, yumurta, fındık gibi besinlere alerjiyiz

Ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuru yemiş, mercimek, buğday ve et tüketimine bağlı alerjilerin görülüyor.
Çocuklarda ortaya çıkan besin alerjilerinin, sıklıkla çocukluk çağında ortaya çıksa da yenidoğan döneminden itibaren hemen her yaşta görülebildiğini belirten Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz , ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuruyemiş, mercimek, buğday ve et tüketimine bağlı alerjilerin görüldüğünü söyledi. Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz, besin alerjisinin son zamanlarda sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunu olduğunun altını çizerek daha önceden sorunsuz tüketilen besinlere karşı da sonradan alerji ortaya çıkabileceğini söyledi. Yılmaz: “Besinlerle ilgili her türlü olumsuz olayı alerji olarak tanımlamak doğru değildir. Besin zehirlenmeleri veya besini sindirememe durumları farklıdır. Besin alerjisi, normalde tepki verilmeyen besinlere karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepkidir. Bu tepki tipik olarak söz konusu besinle her karşılaşmada ortaya çıkar. Belirtiler sıklıkla dakikalar/saatler içerisinde ortaya çıkarken nadiren daha geç olabilir. Besin alerjisi sıklıkla çocukluk çağında ortaya çıksa da yenidoğan döneminden itibaren hemen her yaşta görülebilir. Daha önceden sorunsuz tüketilen besinlere karşı sonradan alerji ortaya çıkabilir. Hemen her besin alerjiye neden olabilse de bazı besinlere karşı alerji bazı toplumlarda daha sık görülebilir. Bu çeşitlilik toplumun beslenme alışkanlıklarına ve kültürel özelliklerine göre değişebilir. Örneğin ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuruyemiş, mercimek, buğday ve et alerjisi görülmektedir. Bu besinlerin bazen çok az miktarda alınmaları hatta pişirme sırasında buharının solunması bile alerjik belirtilerin ortaya çıkması için yeterli olabilir. Bazen de küçük bebeklerde erken dönemde ortaya çıkan, tekrarlayıcı özellikte alerjik egzamalarda besin alerjisi eşlik edebilir. Besinin alımından sonra bilinenin aksine sadece ciltte değil diğer organ ve sistemlerle ilgili de belirtiler ortaya çıkabilir. Örneğin inek sütüne alerjisi olan bir çocukta inek sütü alımını takiben ciltte kızarık ve kabarıklıkların yanında hapşırık, nefes darlığı, öksürük, ses kısıklığı olabilir, kusabilir hatta bayılabilir. Bu şekilde ani olarak birden fazla sistemi etkileyen bir tepki verildiğinde bu durum “anafilaksi=alerjik şok” olarak adlandırılır ki bu durum maalesef ölümcül olabilir” şeklinde konuştu. Tedavinin ilk koşulu alerjiye neden olan besinin kesinlikle tüketilmemesidir Besin alerjisi tanısının; besin ile ilgili tutarlı bir hikayenin yanı sıra deri testleri, kanda besine karşı oluşan bir maddenin tespiti veya doktor kontrolü altında yapılan “besin karşılaşma testi” ile konulduğunu vurgulayan Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz, tedavide ilk yapılması gerekenin alerjiye neden olan besinin beslenmeden tamamen çıkarılması olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti: “Besin alerjisinde özellikle bebeklerde görülen ve çok daha nadir farklı bir şeklinde de besin alımını takiben birkaç saat içerisinde herhangi bir cilt bulgusu olmadan kusma, ishal, kanlı dışkılama gibi sadece mide-barsak sistemi ile ilgili belirti ve bulgular olabilir. Bu tip alerjilerde besin alerjisi için kullanılan tanısal testler çoğunlukla sonuç vermez. Ayrıca bu belirtilerin olduğu bir bebekte aynı belirtilere yol açabilen ve daha sık görülen diğer mide-barsak hastalıklarının ayırıcı tanısı öncelikli olarak yapılmalıdır. Genel olarak besin alerjisi zamanla kısmen veya tamamen düzelebilir. Tedavide ilk yapılması gereken alerjiye neden olan besinin beslenmeden tamamen mutlak suretle çıkarılmasıdır. Vücudu zamanla alerjik besine duyarsızlaştırmayı amaçlayan bazı tedavi yöntemleri henüz araştırma aşamasında olup hastaların bu tedaviler için uygun olup olmadıkları belirlenmeli ve mutlaka bir alerji uzmanı kontrolünde uygulanmalıdır” dedi. Yanlış bilgiler nedeniyle çocuklar gereksiz yere bazı temel besinlerden mahrum bırakılıyor Yılmaz, besin alerjisi olan bireylerin ve ebeveynlerinin, alerji ile ilgili tehlikeleri, kazara maruz kalımlarda neler yapmaları gerektiğini ve günlük hayatlarında alerji ile nasıl baş edebileceklerini bilmelerinin önemli olduğunu sözlerine ekleyerek böylece kaygı düzeylerinin azalabileceğini ve zamanla alerji ile birlikte sorunsuz bir şekilde yaşamanın öğrenilebileceğini vurguladı. Anne babalara bazı uyarılarda bulunan Yılmaz şöyle konuştu: “Ancak bu bilgileri doğru kaynaklardan edinmelidirler. Son zamanlarda en sık yapılan yanlışlardan biri de anne ve babaların, doğru olmayan kaynaklardan edinilen bilgileri uygulayarak, çocuklarını gereksiz yere bazı temel besinlerden mahrum etmeleridir. Bu da maalesef çocuklarda bazı besinsel eksikliklere, kilo almada azalmaya yol açmaktadır. Bu nedenle besin alerjisinden şüphe durumunda mutlaka alerji uzmanına başvurulmalıdır” dedi.
Ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuru yemiş, mercimek, buğday ve et tüketimine bağlı alerjilerin görülüyor.

Çocuklarda ortaya çıkan besin alerjilerinin, sıklıkla çocukluk çağında ortaya çıksa da yenidoğan döneminden itibaren hemen her yaşta görülebildiğini belirten Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz , ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuruyemiş, mercimek, buğday ve et tüketimine bağlı alerjilerin görüldüğünü söyledi.

Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz, besin alerjisinin son zamanlarda sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunu olduğunun altını çizerek daha önceden sorunsuz tüketilen besinlere karşı da sonradan alerji ortaya çıkabileceğini söyledi. Yılmaz: “Besinlerle ilgili her türlü olumsuz olayı alerji olarak tanımlamak doğru değildir. Besin zehirlenmeleri veya besini sindirememe durumları farklıdır. Besin alerjisi, normalde tepki verilmeyen besinlere karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepkidir. Bu tepki tipik olarak söz konusu besinle her karşılaşmada ortaya çıkar. Belirtiler sıklıkla dakikalar/saatler içerisinde ortaya çıkarken nadiren daha geç olabilir. Besin alerjisi sıklıkla çocukluk çağında ortaya çıksa da yenidoğan döneminden itibaren hemen her yaşta görülebilir. Daha önceden sorunsuz tüketilen besinlere karşı sonradan alerji ortaya çıkabilir. Hemen her besin alerjiye neden olabilse de bazı besinlere karşı alerji bazı toplumlarda daha sık görülebilir. Bu çeşitlilik toplumun beslenme alışkanlıklarına ve kültürel özelliklerine göre değişebilir. Örneğin ülkemizde en sık süt, yumurta, fındık, fıstık, kuruyemiş, mercimek, buğday ve et alerjisi görülmektedir. Bu besinlerin bazen çok az miktarda alınmaları hatta pişirme sırasında buharının solunması bile alerjik belirtilerin ortaya çıkması için yeterli olabilir. Bazen de küçük bebeklerde erken dönemde ortaya çıkan, tekrarlayıcı özellikte alerjik egzamalarda besin alerjisi eşlik edebilir. Besinin alımından sonra bilinenin aksine sadece ciltte değil diğer organ ve sistemlerle ilgili de belirtiler ortaya çıkabilir. Örneğin inek sütüne alerjisi olan bir çocukta inek sütü alımını takiben ciltte kızarık ve kabarıklıkların yanında hapşırık, nefes darlığı, öksürük, ses kısıklığı olabilir, kusabilir hatta bayılabilir. Bu şekilde ani olarak birden fazla sistemi etkileyen bir tepki verildiğinde bu durum “anafilaksi=alerjik şok” olarak adlandırılır ki bu durum maalesef ölümcül olabilir” şeklinde konuştu.

Tedavinin ilk koşulu alerjiye neden olan besinin kesinlikle tüketilmemesidir

Besin alerjisi tanısının; besin ile ilgili tutarlı bir hikayenin yanı sıra deri testleri, kanda besine karşı oluşan bir maddenin tespiti veya doktor kontrolü altında yapılan “besin karşılaşma testi” ile konulduğunu vurgulayan Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Ebru Arık Yılmaz, tedavide ilk yapılması gerekenin alerjiye neden olan besinin beslenmeden tamamen çıkarılması olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti: “Besin alerjisinde özellikle bebeklerde görülen ve çok daha nadir farklı bir şeklinde de besin alımını takiben birkaç saat içerisinde herhangi bir cilt bulgusu olmadan kusma, ishal, kanlı dışkılama gibi sadece mide-barsak sistemi ile ilgili belirti ve bulgular olabilir. Bu tip alerjilerde besin alerjisi için kullanılan tanısal testler çoğunlukla sonuç vermez. Ayrıca bu belirtilerin olduğu bir bebekte aynı belirtilere yol açabilen ve daha sık görülen diğer mide-barsak hastalıklarının ayırıcı tanısı öncelikli olarak yapılmalıdır. Genel olarak besin alerjisi zamanla kısmen veya tamamen düzelebilir. Tedavide ilk yapılması gereken alerjiye neden olan besinin beslenmeden tamamen mutlak suretle çıkarılmasıdır. Vücudu zamanla alerjik besine duyarsızlaştırmayı amaçlayan bazı tedavi yöntemleri henüz araştırma aşamasında olup hastaların bu tedaviler için uygun olup olmadıkları belirlenmeli ve mutlaka bir alerji uzmanı kontrolünde uygulanmalıdır” dedi.

Yanlış bilgiler nedeniyle çocuklar gereksiz yere bazı temel besinlerden mahrum bırakılıyor

Yılmaz, besin alerjisi olan bireylerin ve ebeveynlerinin, alerji ile ilgili tehlikeleri, kazara maruz kalımlarda neler yapmaları gerektiğini ve günlük hayatlarında alerji ile nasıl baş edebileceklerini bilmelerinin önemli olduğunu sözlerine ekleyerek böylece kaygı düzeylerinin azalabileceğini ve zamanla alerji ile birlikte sorunsuz bir şekilde yaşamanın öğrenilebileceğini vurguladı. Anne babalara bazı uyarılarda bulunan Yılmaz şöyle konuştu: “Ancak bu bilgileri doğru kaynaklardan edinmelidirler. Son zamanlarda en sık yapılan yanlışlardan biri de anne ve babaların, doğru olmayan kaynaklardan edinilen bilgileri uygulayarak, çocuklarını gereksiz yere bazı temel besinlerden mahrum etmeleridir. Bu da maalesef çocuklarda bazı besinsel eksikliklere, kilo almada azalmaya yol açmaktadır. Bu nedenle besin alerjisinden şüphe durumunda mutlaka alerji uzmanına başvurulmalıdır” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizlikenthaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.