KANSERDE ERKEN TEŞHİS DÜZENLİ KONTROL HAYAT KURTARIR

DENİZLİ SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.10.2015 - 13:46, Güncelleme: 16.10.2015 - 14:08 3228+ kez okundu.
 

KANSERDE ERKEN TEŞHİS DÜZENLİ KONTROL HAYAT KURTARIR

Denizli İl Sağlık Müdürü Şükrü Arpacı Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı'nın önemi vurguladı.
KANSERDE ERKEN TEŞHİS DÜZENLİ KONTROL HAYAT KURTARIR Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı'nın önemi vurgulayan Denizli İl Sağlık Müdürü Şükrü Arpacı'nın açıklamaları şu şekilde; "Bilindiği gibi kanser günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında ilk sırayı alan kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Kanserle mücadelede ülkelerin kendi Ulusal Kanser Kontrolü programlarını geliştirmeleri önemlidir. Kanser kontrol programları doğru ve güvenilir kanser verilerinin toplanmasını, önlenebilir kanser etkenleri ile mücadele edilmesini, taranabilen kanserler için etkin tarama programları geliştirilmesini ve tedavi hizmetlerini kapsamaktadır. Ülkemizin de 2008 Yılından beri uyguladığı Ulusal Kanser Kontrol programı bulunmaktadır. Bakanlığımız tarafından 81 ile yaygınlaştırılan Aktif Kanser Kayıtçılığı uygulaması ile güvenilir kanser verileri toplanmaktadır.   Ulusal kanser kontrol programı çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) taranmasını önerdiği 3 kanser (meme, rahimağzı, kolorektal) için ücretsiz toplum tabanlı tarama hizmeti Sağlıkta Dönüşüm programı ile 10 yıldan fazla süredir verilmektedir. 2013 yılına kadar KETEM’lerde yürütülen tarama çalışmalarına artık Toplum Sağlığı Merkezleri ve Aile Hekimleri de katılmıştır. Vatandaşlarımızın ücretsiz olarak verilen kanser tarama hizmetlerine katılımı son derece önemlidir. Son yayınlanan Avrupa Birliği Komisyon raporunda da kanserle mücadelede önleme ve tarama programlarının önemi vurgulanmış, 2013 yılından itibaren tüm üye ülkelerde kanser tarama programlarına katılım oranının %100’e çıkarılması yönünde karar alınmıştır. Ekim ayı Bakanlığımız tarafından "Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı" olarak belirlenmiş olup bu ayda Bakanlığımıza bağlı kurum ve kuruluşlarda meme kanserinde taramaların ve erken teşhisin önemi vurgulanarak kamuoyunda bir farkındalık oluşması için  çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlarda en sık görülen kanser türü, meme kanseridir.  Kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında, akciğerden sonra meme kanseri ikinci sırada yer almaktadır. Erken evrelerde meme kanserlerin tedavi oranları çok başarılıdır. Ancak, ileri evrelerde hem yaşam süreleri kısıtlı hem de uygulanılan tedaviler hastalar için yaşam kalitesini düşürmektedir. Radikal meme cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi ile sadece yaşam kalitesi düşmeyecek, ayrıca kamu maliyetleri de artacaktır. Meme kanserinin risk faktörleri arasında ailede meme kanseri öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menapoz, çocuk emzirmeme, obezite sayılabilir. Riski azaltmak amacıyla kilo kaybı düzenli egzersiz gibi davranış değişiklikleri etkili olabilir. Ancak risk faktörlerini en aza indirecek hayat tarzı değişikliklerinin yanısıra hastalığın erken teşhisine yönelik yapılan meme kanseri taramaları bu kanserden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemlerdir. Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve kadınların katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bu nedenle kadınların meme kanseri nedenleri, belirtileri, korunma, tarama, taramanın ne zaman ve nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önemlidir. KETEM’lerde olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise % 85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir."   Arpacı, "Unutulmamalıdır ki, kanser taramalarına katılarak sağlanacak erken teşhis hayat kurtaracaktır."dedi.
Denizli İl Sağlık Müdürü Şükrü Arpacı Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı'nın önemi vurguladı.

KANSERDE ERKEN TEŞHİS DÜZENLİ KONTROL HAYAT KURTARIR

Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı'nın önemi vurgulayan Denizli İl Sağlık Müdürü Şükrü Arpacı'nın açıklamaları şu şekilde;

"Bilindiği gibi kanser günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında ilk sırayı alan kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır.

Kanserle mücadelede ülkelerin kendi Ulusal Kanser Kontrolü programlarını geliştirmeleri önemlidir. Kanser kontrol programları doğru ve güvenilir kanser verilerinin toplanmasını, önlenebilir kanser etkenleri ile mücadele edilmesini, taranabilen kanserler için etkin tarama programları geliştirilmesini ve tedavi hizmetlerini kapsamaktadır. Ülkemizin de 2008 Yılından beri uyguladığı Ulusal Kanser Kontrol programı bulunmaktadır. Bakanlığımız tarafından 81 ile yaygınlaştırılan Aktif Kanser Kayıtçılığı uygulaması ile güvenilir kanser verileri toplanmaktadır.   Ulusal kanser kontrol programı çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) taranmasını önerdiği 3 kanser (meme, rahimağzı, kolorektal) için ücretsiz toplum tabanlı tarama hizmeti Sağlıkta Dönüşüm programı ile 10 yıldan fazla süredir verilmektedir. 2013 yılına kadar KETEM’lerde yürütülen tarama çalışmalarına artık Toplum Sağlığı Merkezleri ve Aile Hekimleri de katılmıştır. Vatandaşlarımızın ücretsiz olarak verilen kanser tarama hizmetlerine katılımı son derece önemlidir. Son yayınlanan Avrupa Birliği Komisyon raporunda da kanserle mücadelede önleme ve tarama programlarının önemi vurgulanmış, 2013 yılından itibaren tüm üye ülkelerde kanser tarama programlarına katılım oranının %100’e çıkarılması yönünde karar alınmıştır.

Ekim ayı Bakanlığımız tarafından "Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı" olarak belirlenmiş olup bu ayda Bakanlığımıza bağlı kurum ve kuruluşlarda meme kanserinde taramaların ve erken teşhisin önemi vurgulanarak kamuoyunda bir farkındalık oluşması için  çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlarda en sık görülen kanser türü, meme kanseridir.  Kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında, akciğerden sonra meme kanseri ikinci sırada yer almaktadır. Erken evrelerde meme kanserlerin tedavi oranları çok başarılıdır. Ancak, ileri evrelerde hem yaşam süreleri kısıtlı hem de uygulanılan tedaviler hastalar için yaşam kalitesini düşürmektedir. Radikal meme cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi ile sadece yaşam kalitesi düşmeyecek, ayrıca kamu maliyetleri de artacaktır.

Meme kanserinin risk faktörleri arasında ailede meme kanseri öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menapoz, çocuk emzirmeme, obezite sayılabilir. Riski azaltmak amacıyla kilo kaybı düzenli egzersiz gibi davranış değişiklikleri etkili olabilir. Ancak risk faktörlerini en aza indirecek hayat tarzı değişikliklerinin yanısıra hastalığın erken teşhisine yönelik yapılan meme kanseri taramaları bu kanserden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemlerdir. Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve kadınların katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bu nedenle kadınların meme kanseri nedenleri, belirtileri, korunma, tarama, taramanın ne zaman ve nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önemlidir. KETEM’lerde olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise % 85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir."

 

Arpacı, "Unutulmamalıdır ki, kanser taramalarına katılarak sağlanacak erken teşhis hayat kurtaracaktır."dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizlikenthaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.