“FIRINCI KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR”

Denizli’nin genç ve başarılı Fırıncılar Odası Başkanı Bekir Karadaban, fırıncılığın çok güzel ve para kazandıran bir meslek olduğunu ancak fırıncıların haksız rekabet yaparak hem kendi ayaklarına kurşun sıktıklarını hem de meslektaşlarını zor duruma soktuklarını söyledi.

GIDAVİZYON Dergisine röportaj veren Karadaban, önemli açıklamalarda bulundu.  İşte Karadaban'ın açıklamaları: Denizli’nin en tanınmış ve sevilen pidecilerinden biri olduğu halde ekmekçilik sektörüne de hakim olan ve sektörü en ileri seviyelere taşıyabilmek için adeta çırpınan Başkan Karadaban, çalışmalarıyla ilde çok seviliyor. Sektörün en büyük sorunu olan haksız rekabeti Denizli’de bitiren Karadaban, bunun dışındaki sorunların çözümü için de çaba sarfediyor. Başkan Bekir Karadaban ile Gıdavizyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sezgin Akkoyun konuştu ve kendisine sektörle ilgili can alıcı sorular sordu. İşte Karadaban’ınGıdavizyon’a yaptığı o önemli açıklamalar: GIDAVİZYON: Göreve başlayalı kısa bir süre oldu. Bir yıldan biraz fazla. Bu bir yıl içinde neler yaptınız? BEKİR KARADABAN:  Öncelikle fırıncılar arasındaki kopukluğu gidermeye çalıştık. Fırıncının en büyük düşmanı yeni fırıncıdır. Birlik ve beraberlik içinde olabilseydik,  Denizli'de, bölgede ve hatta bütün Türkiye'de bu rekabet ortadan kalkardı.Fırıncılar kendi aralarında didişip kendi ayaklarına kurşun sıkmamış olsalardı gayet güzel işlerini yapıp para kazanırlardı.  Onun için fırıncıları bir çatı altında toplamaya çalıştık. Bunun yanı sıra, fırıncılarımızla toplantılar düzenlenmiş, mesleki faaliyetleri hakkında bilgilendirilmiştir. Bunun yanı sıra gerek kahvaltı gerekse de akşam yemeği organizasyonlarıyla fırıncılarımızı ve diğer esnaflarımızı kaynaştırmaya çalıştık. Bu toplantılara büyük ilgi gösterildi. GIDAVİZYON: Gelelim haksız rekabet konusuna. Siz geldiğinizde bir haksız rekabet var mıydı ? Ya da sizin döneminizde haksız rekabet yaşandı mı ? BEKİR KARADABAN:Bir dönem oldu ama onu çözdük. GIDAVİZYON: Nasıl çözdünüz ? BEKİR KARADABAN:Genelde biz burada haksız rekabet sorunun diyalog yoluyla çözüm aradık. Gidip fırıncılara aslında olması gerekeni, haksız rekabet yapmadan, ekmeği hak ettiği değerde satarak ticaret yapılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Şimdi sadece bayi komisyonlarında sıkıntı yaşanıyor. GIDAVİZYON: Nasıl bir sıkıntı bu? BEKİR KARADABAN: Bazı fırıncılarımız ne yazık ki hesabını bilmiyor. Bakkal ve bayilere olması gerekenden fazla bayi komisyonu ödüyor.Bu da bir nevi haksız rekabet tabi. Diğer esnaflarımızı zor durumda bırakıyor. GIDAVİZYON: Bunu çözmek için nasıl bir yol izleyeceksiniz ? BEKİR KARADABAN: Tabii ki bunun çözümü için de yine diyalog yolunu kullanacağız. Ama Denizli’de ekmeğe zam bekliyoruz. Yani yeni fiyat alacağız. Yeni fiyatı aldıktan sonra da bayi primlerini yeniden düzenleyeceğiz. GIDAVİZYON: Fiyat zammı dediniz. Biraz açar mısınız? Ne kadar zam alacaksınız? BEKİR KARADABAN: Şu an Denizli’de 250 gram ekmek 80 kuruşa satılıyor. Biz bu fiyatı 15 ay önce almıştık. O zamandan beri bir zam yapmadık. Yüzde 10’luk bir zam düşünüyorduk. Yani ekmeği 90 kuruşa çıkarmayı planlıyorduk. Ama bu zam farkının bayi ve fırıncı arasındaki paylaşımının zor olacağına karar verdik ve 1 TL’lik bir fiyat talebinde bulunduk. Bu fiyatı alsak da hemen uygulayıp uygulamayacağımızı bilmiyorum. Hemen uygulanması tepkilere neden olabilir. Bir süreç gerekebilir. Ama biz bu fiyatı uygulayacağız. Tabii birlik ve beraberlik olursa. GIDAVİZYON:Peki bu mesleğe girmeden önce ekmekçilikle bir alakanız var mıydı? Şu anlamda soruyorum bunu: Siz bir pideci olduğunuz halde, göreve ilk geldiğiniz günden beri ekmekçilerin sorunlarına hakimdiniz. Bunu neye borçlusunuz? BEKİR KARADABAN:Başkan olduktan sonra ister istemez öğreniyorsunuz. Sonuçta fırıncılarla bir araya gelip, toplantılar, sohbetler yapıyorsunuz. O aile ile iç içe olduktan, o aileye katıldıktan sonra öğreniyorsunuz. Sonuçta siz de sorunlara da ortak olmak zorundasınız. Bu işin içine girmeden önce, biz de her vatandaş gibi ekmeğin un ve sudan oluştuğunu düşünüp yorumlar yapıyorduk. Ama içine girdikten sonra fırıncının ne zor şartlarda para kazandığını anlamış olduk. Bayi primlerini ekmekte iade sorununu, sektörde çalışan elemanların tutumsuzluğunu ve israfını, bunun da fırıncının üzerinde bir yük olduğunu öğrenmiş olduk. Ve gördük ki fırıncılık; sadece bir sektör, bir meslek değil, toplumsal bir hizmettir aynı zamanda. Bence fırıncı sıradan bir insan değildir. Mahallenin gece bekçisidir sanki. Herkes uykudayken o çalışır. Fırıncı halkına sahip çıkan insandır. Bence halk da fırıncıya sahip çıkmalıdır. GIDAVİZYON:Siz Denizli fırıncıları arasında çok sevilen bir insansınız pideci olduğumuz halde. Bunu nasıl başardınız? Yaptığınız çalışmaların mı yoksa kişiliğinizin mi etkisi oldu ? BEKİR KARADABAN: İlk olarak şunu belirteyim: Biz genciz. Genç olduğumuz için başarıya açız. Başarıiçin de çalışmamız, koşturmamız gerekiyor.Egolarını yerine getirip, tamam diyebilecek bir noktada değiliz. Bizim de hedeflerimiz var. Hedeflere ulaşabilmek için de çalışmamız, hizmet etmemiz lazım. Birincisi bu. İkincisi; insan ilişkilerimin başarılı olduğuna inanıyorum. Belki eksiklerim hatalarım da vardır. İnşallah bunları da ileriki günlerde tamamlamış oluruz. Üçüncüsü de; ben bir fırıncı olmadığım için teraziyi mutlaka dengede tutar ve elimden geldiğince tarafsız, adaletli davranmaya çalışırım. Kendim ekmek üretmediğim için, haksız rekabete girmediğim için, esnafımıza en hayırlı en iyi pazara sunmaya çalışıyorum. GIDAVİZYON:Bu sektör için gelecekle ilgili hedefler koymuşsunuzdur mutlaka kendinize. Biraz da bunlardan bahseder misiniz ? BEKİR KARADABAN:Öncelikle önemli bir projemiz var. Bu konu hakkında proje hayata geçtiğinde konuşacağım ama kısaca bahsedeyim; Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ilçelerde,200’e yakın fırın var. Biz bunların kaliteli ekmek çıkarabilmeleri, kendilerini geliştirebilmeleri ve işlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için seminerler düzenleyeceğiz.  Bunun dışında;  ekmek israfına yönelik çalışmalarımız sürüyor. Denizli Çevre İl Müdürü ile toplantılar düzenliyoruz, bir araya geliyoruz . Bu konuda da çalışmalar devam ediyor. GIDAVİZYON: Şunu da sorayım, kendiniz ileride bir fırın açar mısınız? BEKİR KARADABAN:Bununla ilgili net bir şey söyleyemem. Biliyorsunuz her şey nasip. Ama açılması gerekiyorsa açarım. GIDAVİZYON:İçine girdikten sonra bu sektörü nasıl gözlemlediniz? Siz ce bu meslek  yapılabilecek bir meslek mi? BEKİR KARADABAN:Şunu söyleyebilirim; Eğer sektörü de iyi temsil edebilecek, düzenli, güzel bir sıcak satış noktanız varsa bu iş yapılabilir. GIDAVİZYON:Federasyon ve diğer oda başkanlarıyla aranız nasıl? BEKİR KARADABAN:Bizim kimseyle bir problemimiz yok. Hem federasyonumuz hem de diğer oda başkanlarımızla çok sıcak ilişkilerimiz var. GIDAVİZYON:Buradanhem Denizlihem de Türkiye'deki fırıncılara vermek istediğiniz bir mesaj var mı ? BEKİR KARADABAN:Fırıncılık sektörü güzel bir sektör. Eğer sağlam temellere oturtulursa, kaliteye ve hijyene dikkat edilerek üretim yapılırsa, bu meslekten herkes para kazanır. Ama fırıncılar birbirini tutacak, kendi ayaklarına kurşun sıkmayacak, birlik ve beraberlik içinde olacak. Bu meslek sürümü olan bir meslek.