KİM OLDUĞUNU DUYUNCA ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ!

DENİZLİ GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.03.2019 - 09:37, Güncelleme: 27.03.2019 - 09:57 3072+ kez okundu.
 

KİM OLDUĞUNU DUYUNCA ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ!

Bazı ünlüler vardır ya hani, sokakta görseniz kırk yıllık abiniz, amcanız gibi sarılasınız gelir. İşte Settar Tanrıöğen tam da böyle bir oyuncu.
Yıllardır hafızalarımızın en rutubetsiz yerinde sakladığımız Bir Demet Tiyatro'nun Saldıray Abi'si olarak tanıdık onu. Açıkçası birçoğumuz için hala daha öyle. "Yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın" diyerek büyük yeminler eden Saldıray Abi'nin içindeki adam bir filozof, bir derviş adeta. Onu rol aldığı yapımlar dışında herhangi bir magazin haberinde ya da sabah programında göremezsiniz. Çünkü kendisi, hayatını toprakla, bahçeyle iç içe geçirip şehirden uzaklaşmayı seçmiş bir adam. Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde tavuklarıyla, bahçesiyle yaşayan Settar Abi aslında Denizlili. Hatta biraz da Ankaralı çünkü Hacettepe Üniversitesi, Sanat Tarihi ve Arkeoloji mezunu. Tiyatroyu profesyonel olarak pek düşünmemiş ama çevresinin "Settar sen tiyatrocu olmalısın" laflarını da duymazdan gelememiş. Bir gün Denizli'ye, Ankara Sanat Tiyatrosu'na emek vermiş bir Türkçe öğretmeni gelince orada kırılmış hayatının çizgisi işte. Henüz biz onu Saldıray Abi olarak tanımazken, bir yandan Ferhan Şensoy'la tiyatro yapan Settar Tanrıöğen, bir yandan da pazarda köftecilik yapıyormuş. Sonra zabıtalarla koşturmaktan yorulup seyyar sandviç işine girmiş.  Onunla ilgili bilinmeyenleri araştırdıkça daha da hayret ettik. Mesela 2000'li yıllardan beri televizyon seyretmediğini söylesek? Üstelik dizilerin insanı aptallaştırdığını söyleyecek kadar da açık yürekli. Köy evinde sabah kalkıp ilk işinin 50 litrelik kazanda kemik kaynatarak hayvanlara yemek vermek olduğunu da ekleyelim. "Bize var, onlara yok. Olur mu öyle şey?" diyor. Vavien filminde Neşet Ertaş'a bağlamasıyla eşlik edişini hatırlarsınız. Bu sahne ise bir rol değil, onun hayatının bir parçası. Çocukluğundan beri bağlama ile haşır neşir olan Settar Abi "Müzisyen arkadaşlarıma ayıp olur, ben haddimi bilirim" diyerek bu işi ticarete dökmeyi hiçbir zaman düşünmemiş. Onun şu sözlerini ise tekrar tekrar okumak insanı derin derin düşündürüyor: "Biz kendimizi kapitalizmin tanıdığı kadar tanısak bu sistem ayakta duramaz. Hayatımızdan çıkarmamız gereken o kadar çok çöp var ki; aynı evde dört tane televizyon olur mu? 12 yaşındaki cocuğun cebinde son model cep telefonu olur mu?  "Yorgunluk yahu tüm bunlar. "Hastasın" desem, "Sensin hasta!" derler. Bu olay benim başıma geldi. "Ben kendimi biliyorum ve hasta olduğumun farkındayım" dedim. Bu yüzden ormanın içinde yaşıyorum, bu yüzden oyunculuk yapıyorum, bu yüzden ağaç kesip çivi çakıyorum. Hasta olduğunun farkına varamayan ise sensin! İnsan deli gibi calışır ve deli gibi tüketir mi yahu! " Onun bir modern zaman dervişi olduğu ve içindeki derin tevazu bir gerçek. Fakat ödüllü bir oyuncu olmasını da söylemeden geçmememiz lazım. 22. Ankara Uluslararası Film Festivali En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü (Gölgeler ve Suretler & Çoğunluk) 42. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Performansı (Vavien) 43. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Performansı (Çoğunluk) 21. Altın Koza Film Festivali Jüri Özel Ödülü (Yağmur-Kıyamet Çiçeği) 20. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu (Dram) (Nergis Hanım Bazen gerçekten insanın "İçine atıyon, atma" diyen bir Settar Tanrıöğen'e ihtiyacı olduğu doğrudur. Ya da "Yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın" diyen bir Saldıray Abi görüp kahkaha atmaya... Seni çok seviyoruz Settar Abi. İyi ki varsın, iyi ki seninle tanışmışız!
Bazı ünlüler vardır ya hani, sokakta görseniz kırk yıllık abiniz, amcanız gibi sarılasınız gelir. İşte Settar Tanrıöğen tam da böyle bir oyuncu.

Yıllardır hafızalarımızın en rutubetsiz yerinde sakladığımız Bir Demet Tiyatro'nun Saldıray Abi'si olarak tanıdık onu. Açıkçası birçoğumuz için hala daha öyle. "Yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın" diyerek büyük yeminler eden Saldıray Abi'nin içindeki adam bir filozof, bir derviş adeta.

Onu rol aldığı yapımlar dışında herhangi bir magazin haberinde ya da sabah programında göremezsiniz. Çünkü kendisi, hayatını toprakla, bahçeyle iç içe geçirip şehirden uzaklaşmayı seçmiş bir adam. Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde tavuklarıyla, bahçesiyle yaşayan Settar Abi aslında Denizlili. Hatta biraz da Ankaralı çünkü Hacettepe Üniversitesi, Sanat Tarihi ve Arkeoloji mezunu.

Tiyatroyu profesyonel olarak pek düşünmemiş ama çevresinin "Settar sen tiyatrocu olmalısın" laflarını da duymazdan gelememiş. Bir gün Denizli'ye, Ankara Sanat Tiyatrosu'na emek vermiş bir Türkçe öğretmeni gelince orada kırılmış hayatının çizgisi işte. Henüz biz onu Saldıray Abi olarak tanımazken, bir yandan Ferhan Şensoy'la tiyatro yapan Settar Tanrıöğen, bir yandan da pazarda köftecilik yapıyormuş. Sonra zabıtalarla koşturmaktan yorulup seyyar sandviç işine girmiş. 

Onunla ilgili bilinmeyenleri araştırdıkça daha da hayret ettik. Mesela 2000'li yıllardan beri televizyon seyretmediğini söylesek? Üstelik dizilerin insanı aptallaştırdığını söyleyecek kadar da açık yürekli. Köy evinde sabah kalkıp ilk işinin 50 litrelik kazanda kemik kaynatarak hayvanlara yemek vermek olduğunu da ekleyelim. "Bize var, onlara yok. Olur mu öyle şey?" diyor.

Vavien filminde Neşet Ertaş'a bağlamasıyla eşlik edişini hatırlarsınız. Bu sahne ise bir rol değil, onun hayatının bir parçası. Çocukluğundan beri bağlama ile haşır neşir olan Settar Abi "Müzisyen arkadaşlarıma ayıp olur, ben haddimi bilirim" diyerek bu işi ticarete dökmeyi hiçbir zaman düşünmemiş. Onun şu sözlerini ise tekrar tekrar okumak insanı derin derin düşündürüyor: "Biz kendimizi kapitalizmin tanıdığı kadar tanısak bu sistem ayakta duramaz. Hayatımızdan çıkarmamız gereken o kadar çok çöp var ki; aynı evde dört tane televizyon olur mu? 12 yaşındaki cocuğun cebinde son model cep telefonu olur mu? 

"Yorgunluk yahu tüm bunlar. "Hastasın" desem, "Sensin hasta!" derler. Bu olay benim başıma geldi. "Ben kendimi biliyorum ve hasta olduğumun farkındayım" dedim. Bu yüzden ormanın içinde yaşıyorum, bu yüzden oyunculuk yapıyorum, bu yüzden ağaç kesip çivi çakıyorum. Hasta olduğunun farkına varamayan ise sensin! İnsan deli gibi calışır ve deli gibi tüketir mi yahu! "

Onun bir modern zaman dervişi olduğu ve içindeki derin tevazu bir gerçek. Fakat ödüllü bir oyuncu olmasını da söylemeden geçmememiz lazım.

  • 22. Ankara Uluslararası Film Festivali En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü (Gölgeler ve Suretler & Çoğunluk)

  • 42. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Performansı (Vavien)

  • 43. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Performansı (Çoğunluk)

  • 21. Altın Koza Film Festivali Jüri Özel Ödülü (Yağmur-Kıyamet Çiçeği)

  • 20. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu (Dram) (Nergis Hanım

Bazen gerçekten insanın "İçine atıyon, atma" diyen bir Settar Tanrıöğen'e ihtiyacı olduğu doğrudur. Ya da "Yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın" diyen bir Saldıray Abi görüp kahkaha atmaya... Seni çok seviyoruz Settar Abi. İyi ki varsın, iyi ki seninle tanışmışız!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizlikenthaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.