CHP meydanlara iniyor
CHP meydanlara iniyor
Kılıçdaroğlu talimat verdi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasına karşın verdiği talimat hayata geçiyor. CHP'nin şart koştuğu ilkeler için hazırlatılan kitapçıklarla birlikte milletvekilleri seçmenle buluşacak. Erken seçim startı bu adımla verilmiş olacak. Bu kapsamda İlkeler ve 5 temel sorun Toplantıda vekillere “CHP’nin Koalisyon İlkeleri ve Türkiye’nin 5 Temel Sorunu” başlıklı bir kitapçık dağıtıldı. Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, milletvekilleri, kitapçık doğrultusunda 81 ili gezerek partinin duruşunu anlatacaklarını söyledi.
Türkiye’nin bugün “fırtınalı bir denizin ortasında” olduğuna işaret edilen kitapçıkta, CHP’nin koalisyon görüşmelerinde gündemde tuttuğu ve Türkiye’nin 5 temel sorunu olarak nitelediği “dış politika”, “ekonomi”, “anayasa”, “eğitim” ve “toplumsal barış” konularındaki tablo değerlendiriliyor. Kitapçıkta şu ifadeler yer alıyor: “CHP ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu kritik süreçte, ‘önce Türkiye’ diyerek cesaretle adım atmaktadır. Karşı karşıya olduğumuz sorunları çözmek için, ilkeler üzerinde uzlaşmış, yüksek profilli, yapısal dönüşüm odaklı ve topluma güven verecek bir hükümet kurulmasında uzlaşılması hallinde CHP tarihi sorumluluğunu yerine getirecektir.”
TEMEL İLKELERİ SAYDI
- Türkiye otoriter eğilimi gittikçe artan bir süreci yaşadı ve buna 7 Haziran seçimlerinde son verildi. O zaman ne yapmalı, hangi ilkeler etrafında birleşmeliyiz? Bütün değerlerimizi yeniden nasıl onarmalıyız? Bunun için belli kurallardan yola çıkmalıyız...
Bunlardan birincisi can güvenliğini güvence altına alacak, hukukun üstünlüğüne dayalı bir hukuk sistemi.
İkinci temel konu, 12 Eylül darbe hukukunun tamamen değişmesi; yüzde 10 seçim barajı, YÖK belası... Bunların tamamının kalkması lazım...
Üçüncü konu; siyasal ahlak yasası. Siyasetin ne kadar kirlendiğini sokaktaki vatandaş da biliniyor. Siyaset kirlilikten arınmalı; düzgün, temiz, namuslu insanların görevi olmalı. Siyaset köşeyi dönme aracı olmamalı...
4. ilkemiz, güçlü bir sosyal devlet. Türkiye güçlü olacaksa, bu güçlü bir sosyal devletle olur.
"BİZİMLE NE GÖRÜŞECEK?"
5. konu, Cumhurbaşkanı kesinlikle anayasal sınırları içine çekilmelidir. O makam her şeye maydanoz olan, her konuda görüş belirten makam değildir. O makam az konuşur, öz konuşur.
Hele hele, koalisyon görüşmelerinin devam ettiği bu süreçte kendisinin birinci aktör olarak ortaya çıkması asla kabul edilemez. Koalisyon görüşmelerini yapacak kişi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetki vereceği kişidir. Bizimle ne görüşülecek? 'Niçin koalisyon yapmıyorsunuz mu?' diyecek. Ayrıca koalisyon görüşmelerinin gizli kapaklı ortamlarda olması da çok şık değildir. Arka kapı diplomasisine evet, ama gizli kapaklı 'birbirlerimiz ikna edelim', hayır buna bizim kapılarımız kapalı. Açık ve şeffaf şekilde, düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Ülkemizin çıkarları her şeyin üstündedir.

"ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ BAŞBAKAN KULLANIR"
- Bir diğer konu örtülü ödenek. Bunu bir kişi kullanır ve bu kişi de başbakandır. Örtülü ödenek başbakanın namusuna havale edilen bir paradır. İki kişi örtülü ödeneği kullanamaz. Bu var ise devlette iki başlılık var demektir. Bunun da kaldırılması lazım.
- 7 ilkemiz; kesinlikle yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var. Son 13 yılda Türkiye dünyadan soyutlandı. Bu seçimde Türkiye ve demokrasi kazanmıştır dedim ama unutmayın bizimle birlikte bütün ülkelerde rahat bir nefes almıştır. Yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var, barış eksenli ve ülkemizin çıkarları üzerine kurulan bir dış politika... Türkiye yeniden söz dinlenen bir ülke olmaldır ve bunu sadece CHP yapabilir...
- 8. konu; ülke nüfusunun yarısı genç ve bu gençleri potansiyel tehlike olan siyasal düşünceyi asla kabul etmiyoruz. Hiçbir meydan gençlere yasaklanmamalıdır. Konuşan ve üreten bir Türkiye, özgürlüğü tadan bir Türkiye...
- Yasaklar var Türkiye'de. Yasakları artan bir Türkiye değil, yasakları azalan bir Türkiye istiyoruz... Konuşan, düşünen ve üreten bir Türkiye...
- 10. ilke, medya özgürlüğü. Olmazsa olmaz koşullardan biridir. TRT, iktidar kim olursa olsun, iktidarın borazanı olma durumundan çıkarılmalıdır. Yeri geldiğinde iktidarı eleştirme özgürlüğü olmalı TRT'nin. Bu TRT ve RTÜK modelini biz kabul etmiyoruz...
- 11. ilke; vergi denetimleri siyasal araç olarak asla kullanılmamalıdır, buna izin vermemeliyiz. Vergi denetim elemanı siyasal iktidarın sopası, işadamlarını terbiye etme, susturma aracı olmamalıdır. Bizim ilkelerimizden birisi de budur. İş dünyasına açık söylüyorum; sizin güvenceniz CHP'dir, kimse endişe etmesin. Nasıl sendikaların, işçilerin, emek örgütlerinin güvencesiysek, sizin de güvenceniziz...
- Bir diğer konu, kesin hesap komisyonu TBMM'de kurulmalıdır. Her kuruş verginin hesabı mutlaka parlamentoda verilmelidir. Değelerimizden, ahlaktan, kalkınmadan, büyümeden söz edeceğiz ama tüyü bitmemiş çocuktan aldığımız verginin hesabını vermeyeceğiz... Siyaset hesap vermeli, bunu namus görevi olarak kabul etmelidir.
- 13. ilkemiz anaya değişiklikleri. Çağdaş bir anayasaya ihtiyacımız var. Daha özgürlükçü bir anyasaya ihtiyacımız var. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ihtiyacımız var. Yapılan değişiklikler yargıyı yürütme organının arka bahçesi haline dönüştürdü, bundan vazgeçilmelidir. HSYK'yı ikiye ayırmalıyız, bakan ve onun müsteşarı burada görev yapmamalı. Tabii ki yargı denetimden uzak olmamalı, demokrasilerde denetim dışı kalan hiçbir organ olmamalı, kendi kuraları içinde...
- 14. ilkemiz, yolsuzlularla mücade. Bizim zaten olmazsa olmazımızdır, bunu CHP'nin dile getirmesi bile abestir. Ama siyaset o kadar kirlendi, bazı siyasal partiler ve makamlar o kadar kirlendi ki, bunu 14. kural olarak almak zorunda kaldık. Kirlilikten arınmak, kesinlikle yolsuzluklarla hesaplaşmak gerekiyor. Çalıp çırpanların bu ülkede artık konuşmaya yüzleri olmamalı. Saygın, hesap veren, doğru dürüst çalışan bir siyaset istiyoruz. Halkın ve ülkenin çıkarlarını savunan bir siyaste istiyoruz..."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.