PROMOSYONLAR PAZARA DÜŞTÜ

Merkezefendi Belediye Başkanı Muahammet Subaşıoğlu, 2014 yılında kurucu belediye başkanı olarak göreve başladığı günden bu yana, hayata geçirdiği projelerle "Promosyoncu Başkan" olarak adını tarihe yazdırdı. 

Basketbol topu, çay- fincan takımı, bebek bezi derken oy kaygısı ile son olarak bisiklet dağıtımına başladı. Başkan Subaşıoğlu'nun bisikletleleri ve hiç kullanılamayan kaskları yolda kaldı. Dağıtılan bisikletleri çocuklarına layık görmeyen veliler, evde fazlalık ve yayıntı oluşturduğu gerekçesi ile satıp kurtulmanın derdine düştü.  Nereden ve kimden alındığı bilinmeyen bisikletleri alan vatandaşlar, aldıkları promosyonları internet üzerinden satışa çıkarmaya başladı. Dağıtılan bisikletlerin kalitesizliği ve kullanışsızlığı nedeniyle, çocuklar açısından tehlike oluşturunca, pazara düştü.Bu arada bisiklet hediye edilen çocukların yaşadığı hayal kırıklıklığı ise hafızalarında telafisi olmayacak şekilde yerini aldı. Satışa çıkan bisikletlerin haricinde, kullanılmayan bisikletler ise binaların bodrumlarında çürümeye bırakıldı. PEKİ NE KADAR HARCANDI? Merkezefendi Belediyesinin, hedef olarak koyduğu 25 bin bisiklet dağıtma promosyonunun maliyeti ne kadar ? Esnaflarlarda orta düzeyde bir bisikletin, ortalama 750-1000 TL arasında satıldığını ele aldığımızda, Merkezefendi Belediyesi tarafından dağıtılan bisikletlerin maliyeti de merak konusu oldu. Dağıtılan bisikletlerin ortalama olarak 250TL üzerinden alındığını hesapladığımızda; 20 bin bisiklet için toplam maliyet 6  milyon 250 bin tl. Vatandaşlar ise bu bisikletleri internet satış platformlarında 370, 250, 200 TL gibi fiyatlarla pazara sunmaya başlamış. Sosyal belediyecilik yerine promosyon belediyeciliğini seçen Başkan Subaşıoğlu'nun izlediği bu strateji, 2019 yerel seçimlerine kendisine ne denli yardımcı olacak merak konusu. BODRUMLARDA ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI Bir diğer soru ise; vatandaşların parasıyla yapılan 6 Milyonluk şovun telafisi nasıl olacak? İhtiyacı olmadığı halde zorla hediye edilen ve bodrumlarda çürümeye bırakılan bisikletler kadar, ailesinin durumu olmadığı için, bisikleti olmayan ve bu bisikletlerin hayalini kuran ve sonuç olarak verilen bisikletleri kullanamayan çocukların yaşadığı travmanın telafisinin nasıl edeceği de ayrı bir soru.  Anlaşılan o ki, öğretmenlere ve öğrencilere farklı renklerde bisikletler dağılarak yapılan bu şovun sonucunda, ne spora teşvik, ne güvenlik, ne de gönül almanın planlar dahilinde olmadığı ortaya çıkmış oldu.  Dinimizde haram olarak kabul ettiğimiz israfın siyasetten nasıl muhaf bırakıldığını böylece görmüş olduk.